Okulumuzda yapılan "Dilimiz Zenginliğimizdir" afiş yarışmasında birinci olan afişimiz
Dilimizin Zenginlikleri projesi kapsamında kasım ayı etkinliklerimiz.
Muhasebe alanımızın yaptığı 'Bilen Oturur' etkinliğinden görüntüler.
Edebiyat zümresi tarafından hazırlanan unutulmuş kelimeler çalışması
Adalet alanımızın etkinliğinde kullanılan kelimelerimiz.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi etkinliğinde kullanılan kelimelerimiz.
1.ABES: Yararsız, anlamsız, dünya ve ahirette yarar sağlamayan söz.
2.ADALET: Bir işi yerli yerine koyma, hak sahibine hakkını verme, hak ve hukuka uygunluk
3. AHİLİLK: Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da kurulan ve gelişen dinî ve toplumsal yönü olan bir esnaf teşkilatı. Kurucusu Ahi Evran
4. BEYAN: Bir şeyin açıklığa kavuşması, anlatma, bir şeyi delil getirerek ispatlama, açık söyleme, bildirme, anlaşılır bir dille açıklama
5. BEYTULLAH: Kâbe. Allah’ın evi
6.CEDEL: Bir konu üzerinde tartışma, çekişme, münakaşa
7. CÖMERT: Karşılık beklemeden Allah rızası için elindeki maddi manevi imkanları başkalarına sunan.
8. DELALET: Doğru yoldan sapma, sapkınlık, şaşırma.
9. DARÜŞŞİFA: Doğru yoldan sapma, sapkınlık, şaşırma.
10. EDEP: İyi ahlak, güzel terbiye, eğitim. “Beni Rabbim terbiye ettiği için edebim güzel oldu.” (Hadis)
11. EHLİ BEYT: Hz. Peygamber’in ev halkı ve yakın akrabaları
12. FELAH: Kurtuluş, zafer, selamet. “(Bu dünyada) Kendisini arındıran (öbür dünyada) felah bulmuştur.”
13. FERASET: Çabuk seziş, zihin uyanıklığı, keskin zekâ, çok seri kavrayış kabiliyeti
14. GIPTA: . İmrenme, özenme, beğenme, hoşlanma.
15. GAZVE: Hz. Peygamber’in bizzat kendisinin sevk ve idare ettiği savaşlar.
16. HAK: 1. Gerçek, doğru, gerçeğe uygun.
17. HAZRET: Saygı ve yüceltme ifadesi olarak değerli ve yüce kabul edilen kişilerin isimlerinin başına getirilen unvan.
18. İBRET: Ders alma, öğüt alma.
19. İHLAS: Samimiyet, içtenlik, kalbî ve karşılıksız sevgi, samimi bağlılık, doğruluk, temizlik, saflık, gösterişsizlik, riyanın karşıtı.
20. KUBBETÜS SAHRA: Kudüs’ün fethedilmesinden sonra Hz. Ömer tarafından yaptırılan mescidin yerine Emevi halifesi Abdülmelik b. Mervan tarafından yaptırılan (H.66-72/M.685-691) ortası kubbeli sekizgen yapı.
21. KÜRSÜ: Cami ve medreselerde ders vermek veya nasihat etmek için konulan yüksek mekân, taht
22. LÜTUF: 1. Bağış, iyilik etme, yardımda bulunma.
23. MABET: İbadet edilen yer, tapınak, ibadethane. Her dinin kendine özgü mabetleri vardır.
24. MASLAHAT: İnsanlığın yararına olan şeyler. Bütün ilahî dinlerin ortak gayesi olan ve kişinin ahlakını geliştirip güzelleştirmesine yarayan kurallar.
25. NEBİ: Elçi, peygamber, resul, yalvaç.
26. NİFAK: Çok yüzlü olma, içi dışı ayrı olma, iki yüzlülük.
27. RAHLE: Üzerinde Kur’an-ı Kerim, kitap okumak veya yazı yazmak için yapılmış, genellikle camilerde bulunan küçük dar masa.
28. REY: Görüş, inanç, akıl, düşünce.
29. RİYA: Gösteriş, iki yüzlülük, sahtekârlık, özü sözü bir olmama.
30. SABIR: Tutma, engelleme, direnç gösterme, kararlılık, cesaretli olma, acele etmeme.
31. SADAKAYICARİYE: Yol, köprü, çeşme, cami, aşevi, hastane ve okul gibi hayır kurumları. Müslüman bir kişinin insanlığın yararlanması için ortaya koyduğu keşifler ve bilimsel çalışmalar.
32. TAASSUP: Bağnazlık, aşırı taraftarlık, tutuculuk, körü körüne bağlılık, fanatizm.
33. TAHARET: Temizlik, temiz olma, temizlenme.
34. TEFEKKÜR: Düşünme, derin düşünme, fikir yürütme, kavramaya çalışma, kafa yorma.
35. UZLET: Ayrılma, yalnızlık, halkın arasına karışmama, bir köşeye çekilme, inziva.
36. ÜMMET: Topluluk, cemaat, millet, nesil. “Sizden, insanları hayırlı şeyleri yapmaya çağıran, iyiliği emreden, kötülükleri engelleyen bir ümmet olsun.” (Kur’an-ı Kerim 3/104)
37. ÜSVEYİHASENE: En güzel örnek. Hz. Peygamber’in örnek ahlakıyla ahlaklanarak başkalarına da örnek olma.
38. VAHDANİYET: Allah’ın birliği.
39. VAKAR: Ağırbaşlılık, heybet, ciddiyet.
40. VATAN: Üzerine yerleşilen, ikamet edilen, yurt edinilen yer, ülke, memleket. “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
41. VUSLAT: . Erişme, kavuşma, ulaşma, erme, varma, buluşma.
42. YEİS: Ümitsizlik, umudun kalmaması, istek ve arzunun tükenmesİ
43. ZAN: Doğruluğu ya da yanlışlığı kesin olarak kanıtlanmayan şey. Şüphe.
44. ZARURET: Çaresizlik, muhtaçlık, aşırı sıkıntı, zorda kalma.
45. ZİMMET: Söz verme, güvence verme, eman, taahhüt.